Powered by Blogger.

Durun! Okumayı Bırakın





Lütfen bunu okumaktan vazgeçin. Şu anda!

Ciddiyim! Durun!








Duramıyorsunuz değil mi?

Durabildiniz mi yoksa? Eğer okumayı bıraktıysanız sizi alkışlıyorum. Fakat siz bunu duyamıyorsunuz. Çünkü okumayı bıraktınız ve harikasınız. Ama size başka ne olduğunuzu da söyleyeyim. Yalancısınız! Çünkü hala okumaya devam ediyorsunuz.


Hala okuyorsunuz çünkü otoriteyi dinlemiyorsunuz, kuralları istemiyorsunuz. Salak saçma, ne için yazılmış olduğunu bilmediğiniz bir uyarının sizi yapmak istediklerinizden vazgeçirmesine izin vermiyorsunuz. Ve bende tamamen size katılıyorum.

İstediğimizi okumakta özgürüz ve kimse bizi durduramaz!


Bir Annenin Duaları

Allah'ım,

Dolmuşa, otobüse bindiğinde, dolmuşta kalan son yolcu olduğunda, şu kuralsız trafikte karşıdan karşıya geçmeye çalışırken, havuz kenarlarında yürürken, asansöre iner binerken, karanlık sokaklarda evine doğru yürürken, mesai çıkışı ıssız otoparklarda arabasına ilerlerken, evine internet bağlantısını kontrol etmek bahanesiyle gelip ona zarar vermek isteyeceklerden, gözü dönmüş cani koca sıfatlı yaratıktan, cehaletten, toplumun tabularından, özgürlüklerine, bedenine, ve tercihlerine müdahale etmeye çalışacak bir devletten güzel kızımı koru ve kolla. 

Bıdıkovski'm çok güzel ve dingillere papuç bırakmayacak kadar özgüvenli olsun. Çünkü fırsatçının gözüne takılan güzelliği değil güvensizlikleri ve çekingenlikleri olacaktır.

Onu tüm kötülüklerden ve kendimden de koruyabilmek için bana güç ver. Hatırlıyorsundur, doğduğu gün kendime söz vermiştim, O'nu asla olmasını istediğim insan olmaya zorlamayacaktım. Bu sözü de bana hep hatırlat...

Annesi ve babasının onu koşulsuz sevdiğini hiç aklından çıkarmasın. Kim ona ne yapmış olursa, başına ne gelmiş olursa olsun; utanmasın ya da üzüleceğimizden korkmasın. Gelsin anlatsın. 

Emmisi, dayısı, eşi, dostu, akrabası kim olursa olsun bir erkek cinsi tarafından asla ezilmemesi gerektiğini bilsin güzel kızım. Mümkünse sen buna mani ol lütfen.

Birileri ona Bonzai teklif ettiğinde, rahat yutabilmesi için üzümlerini ikiye bölen anne-babasını hatırlasın ve birasıyla takılmaya devam etsin.

Ve güzel Allah'ım lütfen dürüstlük, güven, inanç gibi saçma sapan Çince semboller ile o pamuk poposunu lekelemesin. Dövme yaptırmak istiyorsa, gerçekten onun için anlamı olan bir şeyler olsun.

Bateriyi istediği kadar yüksek sesle, kollarının tüm gücüyle, kalbinin ritmini dinleyerek coşkuyla çalsın ki, gerzek bir müzisyen özentisinin peşine düşmesin!

Barbi bebeklere ilgisi çok daha uzun sürsün, çocukluğu o kadar çabuk geçecek ki! 

O'nu oyunculuktan uzak tut ama finansa kadar da itekleme. Saatlerini kendi belirleyeceği, keyifle yapacağı,etrafı neşeli güzel insanlar dolu ama tiksinç plazalardan ve konuştukları garip dilden uzak, istediği zaman gidip ağaçlar altında oturup çalışabileceği bir işi olsun. O'na iş hayatının şirret kadınları ve yeni nesli asla kabullenemeyip, hazmedemeyen eskilerle başa çıkacak kadar sabır, ve tüm başarılarına rağmen kibirlenmeyecek kadar alçakgönüllülük ver. Nasıl bir kariyer seçer ki? Tıp? Hayır olmaz! Doktor egosu şu hayatta en nefret ettiğim şey! Mühendis? Hayır hayır! Anne mesleği hiç olmaz! Allah'ım lütfen bunu yapmama engel ol! Lütfen!



Bir gün anne olmayı seçerse, sabahın 4.30'unda elini bırakırsa uyanacağını bildiği için bebeğinin beşiğin kenarındaki sandalyede uyuklarken, annesinin de O'nun ne kadar muhteşem olduğunu ve minik ellerine ve ayaklarına bakarken Senin ne kadar harika olduğunu düşündüğümü bilsin. 

Allah'ım bu muhteşem varlık için sana sonsuz teşekkürler!

Her şeyden önemlisi, hep mutlu olsun!

Amin!